17 Mart 2016 Perşembe

İhanet Noktası- Dan Brown

Tanıtım:


Kitabın adı: İhanet Noktası
Orjinal adı: Deception Point
Yazarın adı: Dan Brown
Yayınevi: Altın Kitaplar
Baskı: 13. Baskı Eylül 2013
Alınan tarih: 24 Ocak 2016
Fiyatı: 30₺
Sayfa: 512
Puanım: 7.5/10


Arka kapak:


NASA'ya bağlı bir uydu Kuzey Kutbu'nun derinliklerine gömülü nadir bulunan bir nesnenin varlığını belirler. Bir süredir bocalamakta olan NASA bunu bir zafer olarak niteler. Amerikan uzay politikasını ve yaklaşmakta olan başkanlık seçimini derinden etkileyecek bir zaferdir bu...

Başkan, Beyaz Saray Gizli Haber Alma Analisti Rachel Sexton'ı Milne Buzul Katmanı'na gönderir. Karizmatik bilim adamı Michael Tolland başkanlığında uzmanlardan oluşan bir ekiple Kuzey Kutbu'na giden Rachel, bir süre sonra akla gelmedik bir oyunu ortaya çıkarır. Tüm dünyayı amansız bir düşmanlığa sürükleyecek bir bilim sahtekârlığı söz konusudur.

Rachel, Başkan'la bağlantı kuramadan Michael ölümcül bir saldırıya uğrar. Gerçeğin ortaya çıkmasını istemeyen esrarengiz biri, katillerden oluşan bir ekiple herkesi ortadan kaldırmaktadır.
Issız ve ölümcül bir çevrede bir avuç insanın tüm umudu bu korkunç sahtekârlığın arkasındaki güçlerin ortaya çıkarılmasıdır. Öğrenecekleri gerçek ihanetin doruk noktasıdır.




Yorumum:

Düşünüyorum da, bu kitap sanırım Dan Brown'ın en kötü kitabı. Yani gerisini siz düşünün. Diğer seri kitabının şahaneliğini siz buradan anlayın.

NASA'ya bağlı bir uydu ( YGS) cok ender bir taş buluyor ve bu taş ciddi anlamda insanlık tarihinde çığır açacak bir bilgi içeriyor. Ayrıca bu taş sayesinde de başkanlık seçimlerindeki adaylarla ilgili tepetaklak bir durum söz konusu.

Senatör'ün kızı, Rachel, bu durumu incelemesi için Kutup'lar gönderiliyor ve olaylar başlıyor.

Fakat ortada büyük bir sorun var. Bazı durumlar söz konusu. Bir sahtekarlık ortada ve bu durum bir çok insanım ölümüne neden olacak.

Kirli bir oyunun içinde kendini bulan Rachel icin herşey arapsaçına dönüyor.

Koltuk kavgası, NASA'nın itibarını tekrar kazanma çabası.. Son olarak kitabın basında belirtiren: "Romanda konu edilen bütün teknolojiler mevcuttur." yazısı da beni ayrıca koruttu. Güzel bir kitaptı ama Dan Brown icin biraz sönük hissettim kitabı. Macera doluydu. İlginç bir hikayeydi. Dan Brown için şahane bir başlangıç kitabı..




Kısaca bazı düşüncelerim:


Dan Brown denilince bende akan sular durur. Okuduğum ve zekasına bu denli hayran olduğum tek yazardır. Bilgi birikimi ve bunları her kesimden insana aktarma başarısı taktir edilir bir durum. Bir olayı anlatıyor ve bu olay ciddi anlamda sizin de o konuyla ilgili bilgi sahibi olmanızı gerektiriyor. Çünkü bilgi basit değil. Fakat kitabın önceki sayfalarında o bilgiye ait örnekleri o kadar güzel harmanlıyor ki! Siz okuduktan sonra bunu rahatça anlıyor ve sıkılmadan devam ediyorsunuz.

Ben yazarlar, Robert Langdon serisi ile tanıştım. İlluminati, 25. Kare, Kilisenin oyunları, şifreler, anlamlar.. Beynim yanarak dört kitabı da okudum. Harika ötesi bir zeka gücüyle yazılmış kitaplar. Ben bu olgulara çok meraklı birisiyim. Kitapları okurken orada adı gecen yerleri ve olayları araştırıp, doğruluklarını da teyit ederek kitaplarını okudum. Her kitabı elimde, bu internet arastırmalarından dolayı uzun süre kaldı. Dehşet içinde okudum her kelimesini..

İhanet Noktası'na gelirsek, Langdon serisinden daha hafiftiler. Yine bilgi birikimi şahane bir ölçüdeydi ama daha bilimsel ve güncel oldukları için bazılarını araştırırken cok zamanımı almadılar. Kitabı okuduktan sonra NASA'ya bakış açım değişti resmen.. Kitabı okuyanlar ne hissetti bilmiyorum..

Bu kitaptan öncelikle şunu öğrendim. Her kim olursa olsun, bir devlet büyüğünün üzerinde bizim düşündüğümüzden çok daha büyük yükler var. Bir baba, ailesine bile bakarken, onları korumak icin elinden geleni yapar ve bu sadece aile bireyleri sayısı kadardır. Üc, dört, beş kisi.. Aile ortalamalarımız kaç kişiyse artık.. Peki bir Ülke'yi yöneten kişi, herkesin sorumluluğunu alıyorsa, onun üzerinde olan yükün ağırlığını hisseettim ve bu azımsanamayacak kadar büyük bence. Attıkları her adımda ya bizi bataklığa sürükleyecekler ya da refah seviyemizi en üst seviyeye cıkaraklar..

Öncelikle, Hristiyanlık dini ile ilgili hiçbir bilgim yok. Dan Brown'ın Hristiyanlık dinine bakışı bence cidden cok karanlık. En derinlerine ışık tutuyor her kitabında. Bir kilise görsem korkuyorum. ( hergün kilise görmüyorum çok şükür. İşte Taksim'dekine hayranım ama. Yani oralarda bir tane vardı ona. Hangisiyse artık) Yeraltında ne naneler yiyorlar diye sürekli merak ediyorum. Mesela bizde yaşansa bazı olaylar, aman efendim ne yobazlar aman efendim ne cahiller derler. Onlarda bu tür ayinler, ritüeller yapılınca dinsel oluyor. Yani Dan Brown'ın bakış açısıyla Hristiyanlık dini, benim beynimde şu yankıyı yapıyor: asla ama asla o dine yaklaşma, ondan uzak dur ve kaç!! Sonra kendi İslam Dinim aklıma geliyor ve şükretmeme sebep oluyor. Kimse de kusura bakmasın!!


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder