10 Ekim 2016 Pazartesi

Karantina-Lex Thomas

Tanıtım


Kitabın adı: Karantina-Yalnızlar
Orjinal adı: Quarantine: The Loners
Yazarın adı: Lex Thomas
Yayınevi: Pegasus
Baskı: 1. Baskı Eylül 2016
Alınan tarih: 23 Eylül 2016
Fiyatı: 29,90₺
Sayfa: 400
Seri adı: Karantina
Seri sırası: 1
Puanım: 8/10


Arka kapak:


MEZUN OL… YA DA OLMAYA ÇALIŞIRKEN ÖL.
 
Erzak dolu paletler düşmeye başladı. Yere çarptıklarında parçalanıyor, içerisindekiler etrafa saçılıyordu. Helikopter geri çekilirken görünmeyen bir mekanizma gri kubbedeki açıklığı kapadı. 

Etraftaki çocuklar dizildikleri okul duvarından fırlayıp dört bir yana dağılmış paketlere atıldılar. 

Çocuklar, David’in etrafında erzakları elde etmek için boğuşuyor, birbirlerini tekmeliyor, tırmalıyordu. 
David, lisenin bu kadar zor olacağını aklının ucundan bile geçirmemişti. 
 
 “Kusurlarına rağmen seveceğiniz karakterlerden beslenen Karantina insan doğasına bakışı ve gerçekçi üslubuyla farkını belli ediyor.” 
VOYA 
 
“Okurları pişman etmeyecek bir distopya.” 
School Library Journal 
 
BU OKULDAKİ ÇOCUKLARIN TEK AMACI POPÜLER OLMAK DEĞİL, HAYATTA KALMAK…
 
McKinley Lisesi’nde olağan bir gündür, ta ki devasa bir patlama okulu sarsana kadar. David Thorpe, İngilizce öğretmenini güvenli bir yere taşımaya çalışır fakat adam gözlerinin önünde ölür. Ve bu sadece başlangıçtır. 

Bir yıl geçmiş, Mckinley Lisesi karmaşaya sürüklenmiştir. Tüm öğrenciler, onları yetişkinlere karşı ölümcül hale getiren bir virüs kapmıştır. Ordu okulu karantinaya almış, öğretmenlerin hepsi ölmüştür. Öğrencilerin gruplara ayrıldığı bu düzende grupsuz kalmak, ölmek demektir. David’in ise grubu yoktur ve tüm okula karşı yanında sadece kardeşi Will vardır... 
 
“Bu hikâye, hiçbirimize yabancı gelmeyecek bir  lisede geçiyor.” 
Kami Garcia, New York Times çoksatan yazarı




Yorumum:

Benim için şahane bir kitaptı. Ya okurken öyle keyif aldım ki anlatamam. Kitapta aslında olaylara giriş olduğu için fazla aksiyon yoktu ama bu beni hiç etkilemedi. Muhteşem bir merakla okudum. Lisede anlatılan bu olaydaki karakterlerin hepsini sevdim(biri hariç). Karakterlerin keskinliği çok hoşuma gitti ve aralarındaki diyalogları okurken çokça keyif aldım.. İncelediğim kadarıyla serinin dördüncü kitabı da çıkmış. Yaaaaa Pegasuscuğum nolur devamını erkenden çıkar da okuyalım ama nolur yaaaaaa çok bekletme bizi😣❤️

Bu arada liseliler, bu kitabı okuduktan sonra derslere daha çok bağlanıp, okullarını ve öğretmenlerini çok severler bence😅

Bir lise. Normal bir okul günü. David bu okuldaki normal bir öğrenci. Lise işte normal olan herşey var.. Bir anda öğretmenleri ölmeye başlıyor ve okulun bir kanadında olan patlamadan sonra liseli gençler kısılı kalıyorlar. Okul karantina altına alınıyor çünkü bir virüs, sadece ergenlere bulaşan ve büyüklere yada küçüklere bulaşınca onların korkunç şekilde ölmesine sebep olan bu virüs yüzünden okul, askeri birlikler tarafından karantinaya alınıyor ve ölüm kalım savaşı başlıyor. Kitapta, klasik distopya motifleri var.. Gruplar(Mavi saçlar, kırmızı saçlar) ve grupsuz David..

Klasik olaylar olmasına rağmen kitabı çok sevdim. Dingin anlatımı bence diğer kitaplarda çok daha farklı bir hal alacak.. heyecanla bekliyorum. Ahhh hemen çıksın ikincisi hemen yaaaaa offff hemen hemen😮



5 Ekim 2016 Çarşamba

Mona-Dan T. Sehlberg

Tanıtım


Kitabın adı: Mona 
Orjinal adı: Mona 
Yazarın adı: Dan T. Sehlberg
Yayınevi: Pegasus
Baskı: 1. Baskı Ağustos 2016
Alınan tarih: 19 Eylül 2016
Sayfa: 408
Fiyatı: 29.90₺
Puanım: 8/10


Arka kapak:


Zihin Kontrolü, Siber Savaş, Ortadoğu, sevgi ve nefretin ele alındığı unutulmayacak bir roman!
 
Stockholm’de bilgisayar mühendisliği profesörü olan Eric Söderqvist, engelli insanların da internette gezinmelerini sağlayabilen, düşünce gücüyle çalışan bir program olan Zihin Gezisi’nin mucididir. 
Geçmişte MIT’de çalışmış olan Lübnanlı profesör Samir Mustaf, kızı Mona bir bombayla öldürüldükten sonra intikam almak üzere İsrail’in finans sistemine saldırmak için dünyanın şahit olduğu en karmaşık bilgisayar virüsünü yaratır. 
Eric’in eşi Hanna kocasının icadını test ettikten sonra komaya girer. Doktorlar hastalığını teşhis edemez. Suçluluk duygusuyla perişan olan Eric, eşine güçlü bir bilgisayar virüsünün bulaştığından emindir. Onu kurtarmanın tek yolu da virüsün yaratıcısını bulmaktır. 
Sonrasında farklı yaşam motivasyonlarına sahip karakterlerimizin yolu kesişir, Orta Doğu ve Avrupa boyunca devam eden yüksek oktanlı bir kovalamaca başlar. Nefes kesici kurgusuyla Mona, insanların sevdiklerini kurtarmak veya onların öcünü almak için yapabilecekleri iyilikleri –ve de kötülükleri– anlatan bir roman. 
 
“Dan T. Sehlberg çok yetenekli bir yazar ve gerilim türünde bu senenin en iyi kitabını yazmış. Kitabın gerilim dozu yüksek, karakterleri gerçekçi. En güçlü tarafları ise Zihin Gezisi ve insanlara bulaşabilen bir bilgisayar virüsü fikirleri. Film hakları satılmış bir kitap ancak o kadar güzel bir roman ki filmini beklemek aptallık olur.” 
Weekendavisen 
 
 “Uluslararası piyasaya hitap edebilecek bir gerilim. Gelişmiş bilgisayar bilimi, terörizm, siyaset, aşk ve gerilimle dolu… Özellikle gerilimin dozu çok yerinde ve karakterler müthiş kurgulanmış. Kesinlikle tavsiye ederim ve devamı geleceği için de mutluyum.” 
Litteratursiden 
 
“Çığır açıcı teknolojilerden hoşlananlar için yüksek tempolu bir gerilim kitabı. Monakesinlikle okuyucusunun aklını başından alacak.” DBC 
 
“Sehlberg’in ilk romanı bilgi teknolojileri, nöroloji ve uluslararası politikayla dolu.” BTJ 
 
“Ustaca yazılmış bir tekno gerilim.” Femina
 
“Doğru noktalara parmak basan yüksek tempolu bir tekno gerilim.” Sunday Territorian
 
Mona hayal gücü geniş bir suç romanı. Bilim kurguya da göz kırpan roman, baştan sona sürpriz ve gizemlerle dolu.” Bogpusheren 




Yorumum:


Okuduğum en iyi ve en zor kitaplardan birisi oldu. Kesinlikle devamını dört gözle bekliyorum. Ben bu şekilde bir yerden bir yere konuları bağlayan bir kitap görmemiştim. Sizi bilemem ama ben ciddi anlamda kitaba ba-yıl-dım. Kitapta o kadar fazla bilgi vardı ki aklım şaştı. Hala yer yer olayları tam anladım mı diye düşünüyorum. Zorlandım okurken. Hizbullah,Mit,El Kaide, Bilgisayar virüsü,teknoloji,Bilinen isimler,yabancılar.. derken beynim allak bullak oldu. Bir Dan Brown okuyormuşum gibi hissettim. Şahane bir kitaptı. Ne desem nasıl övsem bilmiyorum gerçekten bu tarzı kendinize yakın hissediyorsanız kitabı tereddütsüz alın! Devamı umarım erken gelir offf offf...

Kitap o kadar karmaşıktı ki, ülkeleri bile karıştırdım. Beynim yandı. Fransa, İsrail,İran,İsveç,Pakistan... Teker teker gelin beee!! diyesim geldi:) Okurken en zorlandığım kitaplardan birisiydi tekrar edeyim.. Muhteşemdi tekrar edeyim..

Serinin ikinci kitabını deli gibi merak ediyorum. Bakalım neler olacak..

Evet, bilgisayar mühendisi Eric, engelliler için internette rahatça gezebilmeleri için bir "Zihin Gezisi" icat ediyor. Bu buluş çok büyük. Zihin kontrolü..

Bir yanda da profesör Mustaf'ın kızı Mona  öldürülünce babası intikam almak için bir bilgisayar virüsü geliştiriyor. Mona'yı. Mona, büyük şirketlerin ya da finans kaynaklarının vs içerisine sızarak onları çökertmeyi planlıyor. İsrail sistemlerine sızmak tek amacı. 

Bir yanda da Eric ve eşi Hanna var. Zihin Gezisi'yi denedikten sonra komaya giren Hanna için doktorlar bir şey yapamıyor. Araştırmalar sonuçsuz kalıyor ama Eric, Hanna'nın kurtuluşunun Mona'da olduğunun farkındadır..
Stephen King ve Dan Brown karışımı şahane bir kitap. Umarım yakında Sinon'da çıkar bizde hemen devamını okuruz.. Bakalım neler olacak:)

4 Ekim 2016 Salı

Katip Bartleby-Herman Merville

Tanıtım

Kitabın adı: Katip Bartleby 
Yazarın adı: Herman Merville
Yayınevi: Kırmızı Kedi Yayınevi
Baskı: 1. Baskı
Sayfa: 76
Fiyatı: 10₺
Puanım: 9/10

Arka kapak:


“Melville’in engin imgeleminin ürünü, şöhretini borçlu olduğu kahramanı, Nantucket’in kaptanı Ahab, Beyaz Balina tarafından sakat bırakılmış ve intikam almaya karar vermiştir; olayların geçtiği yer dünyanın tüm denizleridir. Wall Street’te, bir avukatın yazıhanesinde kâtip olan Bartleby ise bir tür alçakgönüllü inatçılıkla çalışmayı reddetmektedir.
Melville, yarım yüzyılı aşkın bir süre önce, yalnızca tüm mantık kurallarına aykırı hareket etmekle kalmayıp aynı zamanda çevresindekileri şaşkın suç ortakları olmak zorunda bırakan Bartleby’nin tuhaf davasını işlemiştir.
Bartleby, ustalığın ya da düşsel imgelemenin uçarılığının ötesindedir; her şeyden önce evrenin gündelik ironilerinden biri olan gerçek faydasızlığı gösteren üzücü ve gerçek bir kitaptır.”
Jorge Luis Borges


Yorumum:


Kısacık kısacık ama kısacık bir kitaptı. Fakat, şahane mi şahaneydi.. Keşke ertelemeden okusaydım dedim.. e-kitap olarak okudum ama kitaplığıma da kazandıracağım bir eser..
Katip Bartleby, hüzünlü ve değişik bir hayata sahip. Bir büroda işe giriyor ve insanlardan tamamen soyutlanmış, kendi içine kapanmış ve sadece işine odaklı birisi. Bartleby, Wall Street'te bulduğu işinde pasif bir direnişle çalışmaya karşı çıkıyor. "Yapmamayı tercih ederim" cümlesiyle olağan her şeyi reddedişte. Toplum bunu kabul edecek mi dersiniz? Bu pasif direniş aktif bir çığlığa dönüştüğünde Bartleby'e ne olacak?!
Kesinlikle ama kesinlikle okuyun..


Ekim 2016 Okuma Listesi

Bakalım bu ay neler okumuşum:)

1. 2 Ekim - Katip Bartleby (Kırmızı Kedi)
2. 4 Ekim - Ağaçların Özel Hayatı (Notos Kitap)
3. 5 Ekim - Mona (Pegasus)
4. 8 Ekim - Turtanın En Tatlı Yeri (Pegasus)
5. 9 Ekim - Denizkızı Olmak Çok Önemlidir (Cinius)
6. 13 Ekim - Martı Jonathan Livingston (Epsilon)
7. 15 Ekim - Karantina Yalnızlar (Pegasus)
8. 16 Ekim - Gizli Kitap (Pegasus)
9. 17 Ekim - 48 Saat (Pegasus)
10. 19 Ekim - Yalnızlık (Pegasus)
11. 20 Ekim - İki Şehrin Hikayesi (Koridor)
12. 28 Ekim - Keşke Senden Nefret Edebilseydim (Pegasus)
13. 30 Ekim - Gel Dersen Her Şeyi Bırakıp Gelirim..Yeter ki Gel De (Pegasus)




Ağaçların Özel Hayatı-Alejandro Zambra

Tanıtım


Kitabın adı: Ağaçların Özel Hayatı 
Yazarın adı: Alejandro Zambra
Yayınevi: Notos Kitap Yayınevi
Baskı: 1. Baskı
Fiyatı: 10₺
Sayfa: 91
Puanım: 6/10


Arka kapak:


Şilili yazar Alejandro Zambra, İspanyolca yazan en iyi yazarlar arasında gösteriliyor. İkinci romanı Ağaçların Özel Hayatı’nda geçmiş ve geçmişin belkileri ile gelecek ve geleceğin getirebilecekleri üzerine bir hikâyeler zincirini takip ediyoruz. Ağaçların Özel Hayatı, Verónica’nın resim kursundan dönmeyişiyle başlıyor. Öğretmen ve pazar günü yazarı Julián’ın önce küçük Daniela’yı uyutmak için anlattığı doğaçlama hikâyeler olarak. Bekleyiş uzadıkça Julián hikâyeleri istemsizce kendi hayatlarına döndürüyor. Anımsayışlarla, çağrışımlarla, gözlemlerle ve bunlardan yaratılmış bir gelecekle, Daniela’nın geleceğiyle dolu özel hayatlar Verónica’nın yokluğuyla şekilleniyor, her sözcüğünde onun dönüşünü bekliyor. “Kitap o dönene ya da Julián onun dönmeyeceğine emin olana dek sürüyor.”


Yorumum:


Kitabı pek sevmedim sanırım. Anlatım güzeldi fakat bana hikaye eksik geldi. İçine çekmedi beni nedense.. Sanki daha farklı anlatılması gerekiyormuş gibiydi..
Julian, üvey çocuğu Daniella'yı oyalamak için ona ağaçların özel hayatıyla ilgili masal anlatıyor. İki ağacın arasında geçen konuşmalar. İnsanları ve çevrelerinde olan olayları birbirine anlatı dertleşen iki ağacın hikayesi. Fakat zamanla bu hikaye onları terkeden ve bir türlü gelmek bilmeyen Veronica üzerinde kesişiyor ve Julian istemeden, ağaçların özel hayatından kendinden kesitler sunuyor bizlere..
Ben kitabı okurken, ağaçların ciddi anlamda birbirleriyle olan konuşmalarını ve bunlardam çıkaracağım dersleri düşünürken kitap insanların yaşamlarını anlatmaya dönüşünce pek mutlu olmadım. Bence yazar bu kısımlara fazla girmemeliydi. Ayrıca bazı anlatılarda gereksizce cinsel terimler vardı ve bunlar da kitapta sevmediğim noktalar oldu. Harika bir kitap olacakken yarım bir kitap olmuş bence