18 Kasım 2015 Çarşamba

Zaman İpliği- Nathan Filer

Zaman İpliği.. Söze nasıl gireyim nasıl yorum yazayım bilmiyorum. Etkilendim ben bu kitaptan.. Aslında beyin yoran bir anlatımı yok. Cok akıcı. Aralara konulan çizimler ve boşluklarla kitap hızla okunuyor. Beni etkilemesindeki en önemli neden de yazarın anlatımıydı. O kadar içten anlatmış ki.. Kendi kendime üzüldüm ve düşüncelere daldım.
Matthew.. Kitap onun ağzından anlatılıyor. Zaten günlük yazıyor. Yaşadığı olayları okuyoruz. Sorun zaten yaşadığı olaylar ve o olaylar etrafında yaşadığı duygular..
Herşey abisi Simon'ın ölümüyle başlıyor aslında.. Matthew bu durumdan cok etkileniyor ve kendini suçluyor. Sonuçlarında da yavaş yavaş bir şizofrenı hastasına dönüşüyor. Bir hastanın ağzından yaşadıklarını ve hissettiklerini okumak çok farklıydı. Ben yer yer gerildim acıkcası. Okuduğum olayların korkunc yada kötü olmasından değildi. Kendimi onun yerine koyduğum için gerildim. Ne kadar zorlandığını düşünerek gerildim. Ben onun yerinde olsam acaba nasıl davranırdım düşüncesiyle gerildim. 
Ailesi, bence hepsi tek tek harika insanlar. Onları da anlamak beni çok üzdü. Matthew'a yaklaşımlar cok icten ve samimiydi cidden. Bu kitap bana çok sey anlattı. Sağlıktan önemli hiçbir şeyin olmadıpını anlattı. 
Matthew bir şiforeni hastası ve kitap onun ağzından anlatılıyor dediğim gibi.. Onun sanrıları, görüşleri, duyguları.. O kadar içten yazılmış ki.. Ahh bilemiyorum daha ne yazabilirim. Hastalık psikolojisiyle nasıl dengesizleltiği yada ne tür hareketlerde bulunduğu öyle güzel işlenmiş ki! Ben şizofren olsam nasıl davranırdım demden kendimi alamadım. 
Kitabı gerçekten tavsiye ediyorum. Okuyun. Birşey kaybetmezsiniz. Hatta kazanırsınız.. İyi günler dilerim herkese:)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder