9 Kasım 2015 Pazartesi

Rosie Black Günlükleri- Lara Morgan

Öncelikle herkese merhaba arkadaşlar:) hepinizi kucaklıyorum. Yeni kitabımla ilgili yorum gireceğim.
Rosie Black Günlükleri Yaratılış... Kitap çok hızlı ilerleyen çok akıcı bir kitap. Bana beklediğim etkiyi verdi evet ama yer yer başka kitapları da anımsattı bana. 

Newperth şehri üç sınıfa ayrılmış bir yer. Varlıklılar, yoksullar ve vahşiler..

Rosie yoksul sınıfında olan birisi. Annesinin ani ölümünden dolayı babası bir türlü toparlanamış ve onun yasını tutuyor. Rosie için sık sık endişelenen bir baba ve kendini toparlamaya çalışıyor.

Kitap bana yer yer efsane serisini hatırlattı. Konunun alakası birbirleriyle uzaktan yakından ilgili değil ama istemsizce Efsane aklıma geldi.

Rosie, bulduğu bir kutu buluyor ve macerası başlıyor..
Mars'ta hayat var. Koloniler var. Marsa gidip gelen mekikler var. 500 yıl sonraki geleceğimiz böyle mi olacak orası bilinmez. 
Buram buram bilimkurgu kokan bir kitap.
Kutuyu aktif hale getirdiği için Rosie'nin peşine düşüyorlar ve arkadaşı ve onun ailesini öldürüp, Rosie'nin babasını kaçırıyorlar. Babasını bulmak için de, Rosie ve halası Mars' a gitmek için yola cıkıyorlar ve bu bölümü okurken biraz saçma geldi bana. Yani kutunun peşinde insanlar var tamam. Tehlikeliler tamam. Pip ve Patron'uda Rosie'ye yardım etmeye çalışıyor tamam. Ama ergence konuşmalar falan bana bu yolculuk kısmında biraz sıkıcı geldi. Birkaç sayfa kadarcık. Çok değil:)
Evet arkadaşlar, kitap ilerledikçe bazı bölümler labirent serisine de benzemeye başladı. Bir hastalık var kitapta. Yayılıyor ve insanları öldürüyor. Zaten kutu da bununla alakalı. Hastalığın tedavisi de bizim sevgili vahşimiz Pip. Bu size de Thomas'ı hatırlatmadı mı?
Kitapta Patron yani Riley, aslında kutunun sahibi olan ailenin çocuğu çıkıyor. Adını değiştirmiş falan. Burası cidden cok klişeydi. Kitabın 250-280 sayfaları arası beni biraz sıktı. Yani okurken neden bilmiyorum böyle bi etkilenmedim. Vavvv falan olamadım. Bir anda olayların gelişmesi falan. Yani sonuçta bu bir başlangıç kitabı biraz daha yavaş ilerleyebilirmiş. Fazla akıcı olmuş bence.
Sonrasında gelişen olayla bana evrenin ötesi serisinin son kitabını anımsattı. Olayların hızlı gelişmesi ve herşeyin acıklığa kavuşup anlaşılması falan biraz hızlı olmuştu bence.

Eeee şimdi soracaksınız ki kitap hakkında düşüncelerin neler? Kitabı sevdim. Kurgusu güzeldi. Ama yazar çok fazla bir sürü kitaptan esinlenmiş ve benim okuduklarımdan dikkatimi ceken onlardı. Belkide esinlebilen okumadığım kitaplar da vardır. Bunların haricinde kitabı sevdim. Zaten fazla akıcıydı. Olay örgüsünün hızlı gelişmesi bence bazı kopukluklara neden olmustu ama yine de güzeldi. 

Kitabın adı: Rosie Black Günlükleri-Yaratılış
Yazarın adı: Lara Morgan
Orjinal adı: Rosie Black Chronicles: Genesis





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder