8 Kasım 2016 Salı

Kazananın Laneti-Marie Rutkoski

Tanıtım


Kitabın adı: Kazananın Laneti
Orjinal adı: The Winner's Curse
Yazarın adı: Marie Rutkoski
Yayınevi: Pegasus
Baskı: 1. Baskı Eylül 2016
Alınan tarih: 31 Ekim 2016
Sayfa: 368
Seri sırası: 1
Puanım: 9/10


Arka kapak:


İSTEDİĞİN ŞEYİ KAZANMAK, SEVDİĞİN HER ŞEYE MAL OLABİLİR.
 
On yedi yaşındaki Kestrel, bir generalin kızı olarak savurgan ve ayrıcalıklı hayatının tadını çıkarmaktadır. Arin’in ise sırtındaki giysilerinden başka bir şeyi yoktur. 
Kestrel, Arin’i kendisine bağlayan fevri bir karar alır ve bununla savaşmaya çalışsalar da birbirlerine âşık olmaktan kendilerini alıkoyamazlar. Ancak genç âşıkların dünyasında, isyan, düellolar, ahlaksız söylentiler, kirli sırlar ve her şeyin tehlikede olduğu oyunlar hüküm sürmektedir. Birlikte olabilmek için halklarına; ülkelerine sadık kalmak için ise birbirlerine ihanet etmelidirler.
 
Kazananın Laneti gençlik fantazya türünde nefes kesici, şiirsel bir zafer. Rutkoski muazzam bir güçle, korkusuz bir güzellik destanı yaratmış. Bu kitap kaçırılmamalı.”
ANN AGUIRRE, New York Times ve USA Today çoksatan yazarı
 
“Zengin betimlemeler, nefis bir kurgu ve sağlam hikâyecilik, bu fantazyaya olağandışı bir zekâ ve derinlik katıyor… İncelikli ayrıntılar ve zarif anlatım, hikâye evrenini taze ve canlı kılıyor. Politika, entrika, hatta şiddetle dolu, karmaşık ve merak uyandıran olay örgüsünde her karakter yetenek, kusur ve isteklerin girift bir karışımıyla şekilleniyor... Nefes kesici, trajik ve gerçek.”
Kirkus Reviews 
 
Kazananın Laneti'ndeki her satır özenle yazılmış, öykü ustaca kurgulanmış. Karakterlerin ikilemlerine hayran kaldım ve yüreğim sızladı. Bu kitap ender ve özel bir okuma deneyimi sunuyor; hikâyede bir an sonra ne olacağını hiçbir şekilde tahmin edemedim ve buna bayıldım. Daha fazlasını istiyorum.”
Kristin Cashore, New York Times çoksatanı Yedi Krallık Üçlemesi’nin yazarı





Yorumum:


Uzun zamandır bir sürü distopya,fantazya türü kitap okuyorum. Kazananın Laneti'ne başlarken özellikle arka kapak yazısını da okuduktan sonra yine klasik bir kitap mı geliyor diye düşünürken.. kitaba bir başladım!! Okuduğum en güzel kitaplardan birisi olduğuna karar verdim. Kitabın anlatımı, dili, yazarın betimlemeleri ve konu cidden çok güzeldi. Serinin devamını ciddi ciddi, büyük bir merakla bekliyorum.. Kitaptaki ana karakter 17 yaşında olmasına rağmen, olgunluğu ve tavırları çok hoşuma gitti. Ergen tripleri okumak hiç hoşuma gitmiyor ve bu kitapta buna gerçekten yer yoktu. Şuan düşünüyorum da kitaba bayıldım...

Kestrel, bir generalin kızı. Haliyle zengin ve varlıklı bir aileye sahip. Harcamaları konusunda çok cüretkar. Para yada onun gibi şeylerin pek önemi yok onun için. Bir gün köle açık arttırmasında (öyle mi demeliyim artık öyle demeliyim evet) Arin adlı bir köleyi çok uçuk bir ücretle sahipleniyor. Kölelerle pek ilgisi olmasa da Arin ona bir şekilde çekici geliyor ve onu sahipleniyor..

Arin, hiçbir şeyi olmayan ve emir altında çalışan bir köle olarak generalin evine giriyor. Sakin ve zeki tavırlarıyla dikkat çekmemesi gerekiyor ama..

Kestrel'in Arin'e olan merakı çok farklı. Onu gözlemlemesi, hal ve tavırlarını incelemesi ve zekasının oranını görmeye çalışması onları yakınlaştırmaya başlıyor..

Bir yanda da Kestrel, babasıyla uğraşmak zorunda çünkü adam, kızının asker olmasını ve eğitim almasını istiyor. Kendini savunması ve daha özgürce tek başına gezebilmesi bile asker olmasına bağlı...

Kestrel'in ise askerlik düşünceleri sıfır derecesinde ona uzak. Bu konuyu da sürekli görmemezlikten geliyor.

Arin, tam bir sır perdesi.. onun bu kitaptaki yeri o kadar büyük ki! Bir olayın yıldönümü gibi! Çok kötü ve gerçekleşirse çok kan dökülecek bir olayın. Kestrel ise herşeyden habersizce(?) babasının cepheden dönmesini bekleyecek(?)

Bu kitapta düzenbazların yeri yok! Düzenbaz!!! Ah Düzenbaz!!

Birisi bana 2. Kitabı versin nasıl bekleyeceğiz bilmiyorum:(


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder