21 Kasım 2016 Pazartesi

Harry Potter Ve Lanetli Çocuk


Sonunda o gün geldi çattı.. Tabiki yıllardır Harry Potter bekliyoruz ama Lanetli Çocuk tiyatrosu duyurulduğundan beri yani aylardır içim içime sığmıyordu. İnternete düşen tüm spoiler içerikli yorumları, mesajları, videoları kısaca her şeyi okumuş-izlemiş birisi olarak bu kitabı dört gözle bekledim gerçekten..



Kitabı daha ön siparişteyken almıştım ve YKY etiketiyle 22₺ etiket fiyatıyla bizlerle buluştu. Aslında herkes gibi bende ciltli çıkar diye bekledim ama maalesef ki YKY politikası bize bu kitabı baya uygun bir fiyatla ve baya baya kalitesi tartışılır şekilde sundu. Bu konuya girmek istemiyorum.. Kitabın heyecanı bende bambaşka şuan.. Kitap Kasım 2016 başlarında çıktı ve Kasım ortalarında da ikinci baskıyı sundu. Bunu görmek o kadar güzel ki! Kitabın baskısının tükenmesi ve tükenen baskılarla, yeni baskıların çıkması çok büyük bir heyecan bence.. Harry Potter ateşi tüm dünyada yanıyor..


Kitapla ilgili çok tartışmalar oldu. Sevenler oldu sevmeyenler oldu. Elbette herkes sevmek zorunda değil ama! Bilemiyorum. Bu kitabı ben çok sevdim ve sevmeyenlerin ne aradığından da emin değilim.

Öncelikle, Harry Potter serisi bir çocuk serisi. 7-10 yaş falan diyebileceğimiz yaşlara hitaben yazılmış ve bence bu kitabı okurken bunu göze alarak okumalıyız. Ayrıca kitap bir tiyatro metni. Yani zaten roman olarak çıkmadı ki karşımıza. Ne bekliyorduk ki. Zaten tiyatroda oynanabilecek bir metindi. Efektleri falan sizin hayal etmeniz lazım. En basit olarak ilk bölümde baykuşlar kullanılmış ama baykuşlar tiyatronun atmosferine uymayınca ikinci bölümde farklı yollar denenmiş baykuşlar için. Yani bu kitap, canlı oynanan bir oyun ve buna göre okunmalı bence. Tiyatroda sergilenen bir oyun gözüyle bakarak okunmalı. Çünkü bu bir tiyatro ve romanların önümüze koyduğu bol efektli bir sinema filmi değil maalesef.


Kitaptaki en sevmediğim karakter ve tiyatro oyuncularından da en sevmediğim karakter aynı kişi; Hermione Granger.. Bunun sebebi öncelikle siyahi bir oyuncu olması. Asla siyahi olmasına lafım yok ama Emma Watson gibi bir karakterin hayat verdiği temel kurgunun üstüne bir anda siyahi bir karakter görmek şahsen beni hayal kırıklığına uğrattı. Ayrıca ana kitaplardaki o zeki ve anlık düşünceleriyle hayat kurtaran Hermione, sanki bu tiyatro kitabında daha yavaştı ve yaptığı hatalar yüzünden fazlaca başları ağrıdı.Daha dikkatli davranması gereken bir karakterken, kendini salmış ve özensizleşmiş gibiydi. Ben şahsen bunu Hermione'den beklemezdim. Bu konuda beni hayal kırıklığına uğrattı..

Diğer tüm karakterleri çok sevdim. Çocuklara bile hayran kaldım. Bence çok güzeldi karakterler. Fred ve George karakterlerini aradım. Birkaç şaka fena olmazdı ama değil mi? Gerçi onlarda artık eksi bir oldukları için sanırım ikizlerin de kitapta ismen geçmesi normaldi..

Albus Potter ve Scorpius Malfoy bence babaları karışmış karakterler gibiydiler:) Soyadları değişse daha iyi olacaklardı. Ama neticede Potter, dedesine çekmiş olabilir değil mi? Yani Severus'a yaptıklarını da unutmadık James:)

Kitaptaki tartışmasız en iyi karakter benim için Draco oldu. Olgunluğu ve kendi geçmişindeki aile bağlarından ötürü çocuğuna olan tutumunu çok sevdim. Ama düşünüyorum da her ne kadar Ölüm Yiyen bir anne-baba sahibi olsa da onun da anne-babası Draco'yu çok seviyordu..


Kitabı okudukça, çocukluklarını bildiğim karakterlerin artık birer yetişkin ve birer ebeveyn olduklarını görmek beni duygulandırdı nedense. Ya bilmiyorum ama onlar benim arkadaşım gibiydiler. Onlarla büyüdüm ben. Şimdi onların yanında çocuklarının olması ve çocukları için endişeleniyor olmaları beni acayip hüzünlendirdi. Kendimi buruk hissediyorum nedense..


Kitaptaki geçmişe dönüşleri okurken çok keyif aldım. Kendisini bulmaya çalışan çocukların karakteri için bence güzel adımlardı. Snape'in daha çok sahnesi olmasını ve bir yerlerden Dumbledore'un da olaylara girmesini çok isterdim. Hala ve hala bu serinin sezonluk dizisi çekilmesi taraftarıyım. Birileri beni duysa keşke:)

Söyleyeceklerim aslında çok uzun ama bu kadarla bırakıyorum yazımı. Herkese keyifli okumalar:)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder