3 Eylül 2016 Cumartesi

Kamelyalı Kadın-Alexandre Dumas

Tanıtım


Kitabın adı: Kamelyalı Kadın
Yazarın adı: Alexandre Dumas
Yayınevi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları 
Baskı: 8. Baskı
Sayfa: 240
Fiyatı: 14₺
Puanım: 9/10


Arka kapak:


Alexandre Dumas fils (1824-1895); Henüz 24 yaşında yayımladığı Kamelyalı Kadın’ın (1848) içtenliğiyle tüm zamanların en tanınan aşk romanlarından birini imza atmakla kalmamış; Verdi’nin La Traviata (1853) operasından günümüze, gerek sanatı gerekse hayatı etkilemeyi sürdürmüştür.
Tahsin Yücel (1933); Dergilerde ilk ürünlerinin yayımlandığı 1950’den günümüze, edebiyatımızın son elli yılına damga vuran en önemli ustalarındandır. Gerek öykü ve roman, gerekse deneme ve eleştirel çalışmalarıyla ufuk açan bu önemli yazarın Balzac’tan Flaubert’e, Gide’den Camus’ye çeviri edebiyatımıza katkılarıysa, 80 kitabı aşmaktadır.


Yorumum:


Duygularımı tarif etmem, kitaptan aldıklarımı size yazarak izah etmemin imkanı yok.. Bazı kitaplar yıllar geçse de hala okunurlar; modaları geçmek şöyle dursun, daha da artar ve kült eser olurlar.. Peki, bu kitap kült olmayı hakediyor mu? Kesinlikle! Tartışmasız! Haddim dahi olamaz buna karar vermek! Muhteşemdi! Kelimeleri bulamıyorum gerçekten Dumas, bir kere daha gönlümü kazandı..

Kamelyalı Kadın.. Dönenim hayat kadını olan Marguerite'in trajik hayatı. Yani hayat kadını demek doğru mı bilmiyorum ama kitapta bu tabir yosma olarak geçiyor..
Kitap, yazarın ağzından anlatılıyor. Yaşanan bir olayı bize aktarıyor yazar. Çok güzel bir kadın olan Marguerite herkesin ilgisini çeken bir kadın.  Yaşamı ne kadar zorlu da olsa.. Hani vardır ya o asaletlerinden ödün vermeyen insanlar.. Her daim çizgilerinden çıkmayan, acılarını da sevinçlerini de içlerinde yaşayan.. İşte öyle bir insan.. Hele o dönemlere bakıldığında da insanlarda garip bir sosyetelik var. Değişik bir duygu bunu size anlatmaya çalışmak..

Marguerite vereme yakalanmış ve ölüm döşeğinde. Haliyle kuruluşu da yok tabiki. Ölüm onun için kaçınılmaz. Fakat ölümünü beklerken, kaç hayata dokundu, kaç hayatı kendine hayran bıraktı. Kaç hayatı kendine imrendirdi. Ya da kaç hayat onun gibi olmamak için direndi.. Peki kaç hayat ona gerçek bir aşkla bağlandı ve onu tüm yaşantısına rağmen deliler gibi sevdi?

Evet, bu bir aşk romanı. Ama öyle normal bir aşk romanı değil. Birçok hayata dokunan bir aşk romanı. Detaylı, üzücü, nahoş.. Gencecik bir kadının hüzünlü, kısacık, dokunaklı bir hayat hikayesi..
Kitapta, olayları yazarımıza anlatan aşığı, nedensizce beni farklı düşüncelere sürükledi.. Sanki yazar, aslında tam olarak o adamın yerinde olmak istiyor gibiydi. Marguerite'nin hayatını merak edişi, bunun peşine düşmesi ve aşığından bu hikayeyi dinleyip yazması farklı bir olay ama, ben nedensizce yazarın iç dünyasında; "aşığın yerinde olsam bu kadına karşı ne hissederdim?" sorusunu kendine sorduğunu düşündüm.. Tabiki bu benim kendi hayal dünyama ait bir düşünce..




1 yorum:

  1. İlk baskısı 1848 yılında yapılan Kamelyalı Kadın; tüm zamanların en tanınan aşk romanlarındandır.

    Kitaptan gözüme takılan, sevdiğim alıntılar:

    ‘’İnsan bilmediği bir acıyı teselli edemez.’’

    ‘’Zaman ilerledikçe anılar değilse de, ilk izlenimler siliniyordu yüreğimden.’’

    Devamını bloğumda bulabilirsiniz: http://www.ebrubektasoglu.com/yazi/alexandre-dumas-fils-kamelyali-kadin-kitap-yorumu/

    YanıtlaSil