14 Temmuz 2016 Perşembe

Yusufçuk-Michel Bussi

Tanıtım


Kitabın adı: Yusufçuk 
Orjinal adı: Un Avion Sans Elle
Yazarın adı: Michel Bussi
Yayınevi: Pegasus
Baskı: 1. Baskı, Şubat 2016
Alınan tarih: 5 Nisan 2016
Sayfa: 445
Fiyatı: 29.90₺
Puanım:


Arka kapak:


Ayrıntılarda Gizlenen Şeytan Adım Adım Ortaya Çıkacak!

1980, Fransa. Noel’den birkaç gece önce İstanbul-Paris uçuşunu yapan bir uçak Terrible Tepesi’ne düşer. Enkazın yakınlarında üç aylık bir bebek canlı olarak bulunur. Hayatta kalan tek kazazede bu küçük kızdır ancak uçakta seyahat ettiği bilinen iki bebek vardır: Lyse-Rose ve Emilie. Peki, kurtulan hangisidir? Bir tarafta zengin ve güçlü, sanayici bir aile, öteki taraftaysa seyyar büfe işleten fakir bir aile, bebeğin kendi torunları olduğunu iddia eder. DNA testlerinin olmadığı bir zamanda, medyanın Yusufçuk adını taktığı bu bebeğin kimliğine dair iddialar büyük bir velayet savaşına dönüşür. 

On sekiz yıl sonra, taşları yerine oturtacak olaylar zinciri harekete geçer: Yıllar içinde, gerçeği ortaya çıkarmak için zengin aileden iyi ödemeler almış bir özel dedektif davayı sonuca ulaştıracak delili bulduğunu söyler. Ancak bunu yapamadan öldürülür. Yaptığı soruşturmaya dair ayrıntılı bir günlük tutmuş ve Paris’ten Normandiya’ya, Terrible Tepesi’nden Türkiye’ye uzanan çok katmanlı ve merak uyandıran hikâyesini bütün detaylarıyla yazmıştır. 
Bu defter sayesinde her bir maske düşecek, her bir sır perdesi yavaş yavaş aralanacak. Yusufçuk’un kim olduğunu bulma yolunda neden bu kadar çok ölüm, cinayet ve intihar olduğu ortaya çıkacak. 
 
“Bir parça gerilim, birazcık melodram ve bir tutam da gizemin mükemmel karışımı. Tam ortasında da akıllara durgunluk veren bir aşk hikâyesi.” RayonPolar

“Büyük olay… Mucizelerin mucizesi. Bu yılın en iyi polisiyesi. Taze bir nefes. Gerçekten muhteşem!” Gérard Collard, la Griffe noire

“Uykusuz geceler geçireceğiniz kesin.” Avantages

“Michel Bussi çok katmanlı hikâyesiyle her sayfada okuyucusunun ilgisini canlı tutmayı ve hayal gücünü harekete geçirmeyi başarıyor. En son sayfasına kadar merakınızı cezp edecek ve nefesinizi tutarak okuyacağınız bir roman.” Coeur du Pélerin

“Michel Bussi bir sonraki sayfayı okumak için sabırsızlanacağınız ve ilerledikçe doğru bildiğiniz her şeyden şüpheleneceğiniz bir şaheser yaratmış.” Plume Libre

“Okuyucusu da kitabın karakterleri kadar gerçeklerin peşinde koşacak ve bu arayışta o heyecanı yaşayacak.” Chroniques de l’imaginaire

“Yusufçuk polisiye bir roman olmanın yanı sıra duygu ve keder yüklü bir aile trajedisi. Okurken bir yandan içiniz içinizi yiyecek bir yandan da hikâyenin tadını çıkaracaksınız. Kesinlikle keşfedilmesi gereken bir yazar.” Pampune Lectures

“Okuyucusunu ters köşeye yatıran bir polisiye.” France dimanche

“Başından sonuna heyecanı aynı dozda tutabilen gerçek bir polisiye macera. Hikâyeyi en heyecanlı yerinde kesilip sırları en beklemediğiniz anda ortaya çıkarken her satıra hayran kalacaksınız.” Le Ptitblog

“Okuyucuyu istediği gibi yönlendirirken yaptığınız her çıkarım havada kalacak. Michel Bussi ucunu asla kaybetmediği bir iple mükemmel bir entrika ağı örüyor.”  Au café littéraire de Céline

“İlk satırdan son satıra kadar şaşırtıcı gelişmeleriyle ve çözümü hiç de beklendiği gibi olmayan düğümleriyle okuyucusunu diken üstünde tutan bir polisiye.” Rouen Magazine

“Bu akıl almaz hikâyenin kahramanları Michel Bussi’nin kaleminin ucundaki kuklalar gibi.” Le Quotidien du médecin
“Son derece iyi işlenmiş ve zekice kurgulanmış bu hikâye tıpkı bir yapboz gibi parça parça tamamlanmadan önce gerçeği ortaya çıkarmak için çıldıracaksınız.” Sunday Express

“Son derece karmaşık entrikalarla örülü, okuyucusuna her türlü senaryoyu düşündüren ama sonunda yine şaşırtmayı başaran şahane bir öykü.” Le petit monde d’Auryn

“Stieg Larsson’ı ilk defa okuduğumda hissettiklerimi bana hatırlatan olağanüstü bir polisiye…” Sunday Times





Yorumum:


Yeni bir yorumla geldim:) 
Yoruma girmeden önce birşey söylemek istiyorum. Kitabın konusuyla alakalı olarak.. 1980 yılında gerçekleşen bir uçak kazası ve enkazdan kurulan bir bebek. Bu bebeğin kime ait olduğu tespit edilemiyor çünkü DNA testi o zamanlarda yok.. Ya harbiden 1980lerde DNA testi yok muydu? Çok ilginç geldi bana bu durum. Çünkü 1980 düşününlünce çokta eski bir tarih değil. Fakaf bir kimyacı olarak, biyokimyanın özellikle biyokimyanın o dönemlerde anca popüler olmaya başladığı düşünülünce çokta zor değil gerçekliğine inanmak. Ama yine de insanın inanası gelmiyor değil mi?


Yorumuma geçeyim ben. Yine çok konuştum:)


Evet, kitap bir uçak kazasıyla başlıyor. Uçaktan sağ kalan tek kişi var oda bir bebek. Fakat sorun şu ki uçakta iki bebek var ve bunlardan hangisi bu bebek? İşte orası muamma..

Zengin bir ailenin torunu mu? Yoksa fakir bir ailenin torunu mu?

Yazarın, insanı geren bazı detayları net şekilde yazması çok hoşuma gitti. Yer yer şizofrenik yorumlar görmek de garipsememe neden oldu. Mesela tutarsız cümleler çoktu. Tutarsız demek doğru değil sanırım. Nasıl anlatsam, "bana baktı, bana mı baktı.. beni seviyordu, sevmiyor muydu" gibi beyin kurcalayan cümleler vardı. Tabi cümleler bunlar değil de ben şuan anlamanız içim örneklendirdim.. Bu tür olaylar kafamı karıştırdı.. Fakat bu durum bende olumsuz etki yaratmadı.. Kitapta sıklıkla Türkiye ve Türk isimleri geçiyor. Türkiye ile ilgili bolca bilgi var. Bazı bilgileri okurken rahatsız oldum. Bunu suan burada dile getirmek istemiyorum ama yazar alt metinden nasıl bir mesaj vermeye çalışmış, anlamsız bence. Gereksiz. Gerilim kitabında olmaması gereken bazı siyasi nitelikli ayrıntılar vardı. Bunları sevemedim..

Kitabı sevmeme sebep olan etkenler de vardı. Olayları çözüme kavuşturmak için sunulan gerekceler ve örnekler çok iyiydi. Bir film sahnesi gibi canlandı olaylar gözümde. Ortada bir bebek var ve bunun kim olduğu hala belli değil. 18 sene geçmiş ve kendisi büyümüş kocaman kız olmuş ama hala gerçek ismini bile bilmiyor. Dehşet verici bir durum değil mi!

Ayrıntılı yazılan kitaplar genelde beni sıkar ve ilgimi cekmez ama bu kitaptaki ayrıntılar tamamen kitabı çözmenize yardımcı oluyor ve insan ister istemez kendini sürekli olarak kitabın devamında neler olacağını düşünürken buluyor.

Kitap genel olarak uçak kazasından kurtulan kızın kim olduğu üzerine kurulu fakat öyle detaylar ortaya çıkıyor ki! Ben okurken yer yer çok şaşırdım ve yazarın kalemine hayran kaldım..

Kitapta anlatılan olaylar ve kişiler o kadar çoktu ki.. Bazen cidden çok zorlandım. Hatta bazı karakterleri hatırlamıyorum bile. Olaylar,yerler ve kişiler derken ufak bir beyin yanmasına da sebep oluyo kitap..

Kitap baştan sona kadar soru işaretlerinin eksik olmamasıyla devam etti ve bence şahane bir son oldu. Kitabı okumanızı tavsiye ederim.

Kitabın konusu hakkında detaylı bilgi  vermek istemiyorum çünkü konu zaten belli. Uçak kazasından sonraki olayların anlatılması. Bu nedenle de okumanızı şiddetle tavsiye ediyorum..




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder